Sigortalı sermaye, sigortacılık alanında, tazminat talep edilmesi halinde azami tazminat sınırıdır. Bu tutar, sigorta şirketi ile müşterisi arasındaki sözleşmeden kaynaklanmaktadır.
Sigortalı sermayenin hesaplanması poliçenin türüne göre değişmektedir. Örneğin koruma yangına karşı ise, teminattan yararlanan nesnelerin yaklaşık değeri referans alınır.
Aynı şekilde, hayat sigortası durumunda, sigortalı sermaye başka hususlara tabidir. Örneğin, müteahhitin maaşına, ödenmemiş ipotek borçlarına ve kişinin yaşam beklentisini etkileyen sağlıksız alışkanlıkların varlığına atıfta bulunuyoruz.
Sigortalı sermayenin, poliçe priminin tahmininde esas teşkil ettiğine dikkat edilmelidir. Ayrıca, sözleşmeye dahil edilmelidir.
Güvenli sermaye ve faiz
Mümkün olduğu kadar, anapara ile sigortalı menfaat arasında bir eşleşme olmalıdır. İkincisi, bir riskin ortaya çıkmasından etkilenen ekonomik değerdir.
Bir varlık korunuyorsa, sigortalı faiz zarardan sonra tahmin edilir. Bunun için bir değerlendirme yapılır.
Aksi takdirde, hayat sigortası ise, sigortalı menfaat, sözleşmenin düzenlenmesi sırasında ‘apriori’ olarak belirlenir.
Aşırı sigortalı ve yetersiz sigortalı
Sigortalı sermaye, sigortalı faizden büyükse, aşırı sigorta durumundayız. Başka bir deyişle, teminatın limit tutarı, zararın değerlemesini aşmaktadır. Bu nedenle, sigortacı azami tazminatı ödemeyecek, ancak hasarın onarılmasına izin verecek miktara kadar ödeme yapacaktır.
Aksine, sigortalı sermaye, sigortalı faizden daha az ise, bu bir eksik sigorta durumudur. İkincisi, örneğin, 2.000 dolarlık bir sanat eserinin 1.000 dolara kapsanması durumunda gerçekleşebilir. Dolayısıyla, bir talepte bulunulursa ve hasar 1.000 ABD Doları ise, sigortacı orantılı olarak 500 ABD Dolarını, yani ‘limit değer’in %50’sini tazmin edecektir.